2 Ocak 2022 Pazar günü LPG için %100 zam oranının açıklanması üzerine sokaklara dökülen halkın öfkeli talebi, Tokayev tarafından öncelikle ılımlı karşılandı. Hükümet devreden çıkarıldı. Tokayev, hükümetin tüm yetkilerini devralarak ayaklanmayı bastırmak üzere sert önlemlere başvurdu.
Tokayev'in sert önlemler almaya başlamasının sebebi, bir lideri olmadan tamamen halk hareketi şeklinde başlayan ayaklanmanın binaların yakılması, havaalanının ele geçirilmesi gibi organize adımlar sebebiyle aslında önceden hazırlıklı bazı grupların devrede olduğunun anlaşılması üzerine gerçekleşti.
Bu önlemler üzerine ülke çapında internet ve iletişim ağı, devlet tarafından kesildi. Şu an devlete ait resmi web siteleri dahi yayın yapmamaktadır. Bu sebeple Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, Türkiye için Kazakistan'da bulunan Türk vatandaşların ve yatırımcıların bilgilendirilmesi amacıyla Kazakistan Dışişleri Bakanlığının resmi açıklamasını sosyal medya hesaplarında paylaştı.
Büyükelçi Saparbekuly tarafından iletilen açıklama şu şekilde:
Kazakistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın Basın Açıklaması
5 Ocak 2022 tarihinde Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kassym-Jomart Tokayev'in Kararnameleri ile ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildi.
Mangistau Eyaletinde başlatılan mitinglerde halk, sıvılaştırılmış doğal gazın fiyatının düşürülmesi konusunda talepte bulundular.
Buna cevaben, Hükümet, Devlet Başkanı talimatı üzerine fiyatların düşürülmesi adına acil önlemler alarak, sosyal açıdan önemli olan gıda ürünleri, yakıt ve kamu hizmetleri için artan fiyatlara ilişkin moratoryum ilan etti.
Protestoların ilk günlerinde göz altına alınanlar serbest bırakıldı.
Ancak, diğer büyük şehirlerdeki protestolar ayaklanmalara ve devlet makamlarına yönelik saldırılara yol açtı.
Bununla birlikte, Almatı'daki olaylardaki idari ve askeri tesislere saldırılması, havaalanının ele geçirilmesi ve yabancı yolcu ve kargo uçaklarına el konulması; saldırganların eylemlerinin son derece hazırlıklı ve koordineli olduğunu göstermektedir
Kazakistan'ın yurtdışında eğitilmiş terörist gruplar tarafından silahlı bir işgalle karşı karşıya olduğunu göstermekte.
Durumun daha da büyümesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Kassym-Zhomart Tokayev Kazakistan Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi Başkanı olarak göreve başlayarak, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) üye devletlerinden terörle mücadele operasyonlarının yürütülmesinde askeri yardım istedi.
İlan edilen olağanüstü hal, kamu güvenliğini ve hukukun üstünlüğünü korumaya yönelik bir dizi önlemi içermektedir.
Kazakistan Cumhuriyeti Kolluk kuvvetleri ve Silahlı Kuvvetleri, yasa dışı eylemleri önlemeye yetkilidir.
Aynı zamanda devlet, çok uluslu ve çok dinli halkımızın tüm temsilcilerinin hak ve menfaatlerini, diplomatik misyonları ve gazeteciler de dahil olmak üzere yurtdışı vatandaşların ülkemizdeki güvenliğini sağlamaya devam edecektir.
Yabancı yatırımların ve yabancı şirketlerin işlerinin korunması sağlanır.
Kazakistan Cumhuriyeti'nin insan hakları alanında uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye ve Cumhurbaşkanı Tokayev gerçekleştirmekte olan "halkın sesini duyan devlet" kavramı altında reformların seyrini sürdürme devam edecektir.
Kazakistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, ikili ve çok taraflı işbirliğinin güncel konularında uluslararası ortaklarla sürekli temas halindedir.
İletişim ağlarının kesilmesinden önce Tokayev'in yaptığı ilk açıklamada LPG ve diğer zam oranlarının iyileşitirilmesine yönelik açıklamalarla LPG'nin 60 tengeden 120'ye çıkması ile başlayan olaylar sonrasında LPG'nin 50 tengeye çekildiği duyurusu yapılmıştı. Birçok zam alan üründe iyileştirme yapılmıştı. Ancak Tokayev'in ikinci açıklaması, olaylarda terörist izlerin görülmesi üzerine son derece sert oldu.
Tokayev tarafından yapılan resmi açıklama şu şekilde:
Hepimizin sevilen şehri Almatı’da kolluk kuvvetlerine büyük saldırılar yer almaktadır. Aralarında ölü ve yaralılar var.
Haydut unsurlarının kalabalığı, askerleri dövüyor, onlarla alay ediyor, onları çıplak sokaklarda gezdiriyor, kadınları taciz ediyor, dükkanları soyuyor.
Durum, Almatı'nın tüm sakinlerinin güvenliğini tehdit ediyor ve buna müsamaha gösterilemez. Almatı dışında, bazı il merkezlerinde durum kötüleşti. Bu bağlamda, bazı bölgelerde olağanüstü hal ilan ettim. Bu gerekli bir önlemdir.
Cumhurbaşkanı olarak, halkımızın güvenliğini ve huzurunu sağlamak ve Kazakistan’ın bütünlüğünü korumak yükümlülüğümdür.
Almış olduğum önlemler çok milletli Kazakistan'ın huzurunu hedeflemektedir.
Ancak bu önlemler henüz yetersiz bulunmaktadır. Holigan tezahürlerinin yüksek düzeyde örgütlenmesine dikkat çekmektedir. Bu unsur, mali olarak motive edilmiş komplocuların titizlikle düşünülmüş bir plan hazırladıklarını kanıtlamaktadır. Şüphesiz komplocular.
Bu nedenle, Cumhurbaşkanı olarak ve bugün itibariyle Güvenlik Konseyi Başkanı şeklinde oldukça sert davranmaya niyetliyim. Bu, kendi ve aile hayatlarını korumak için sayısızca bana talepte bulunan vatandaşlarımızın güvenlik meselesidir. Bu, devletimizin güvenlik meselesidir. Halkın beni destekleyeceğinden eminim.
Ne olursa olsun, başkentte bulunacağım. Halkın yanında olmak, benim Anayasal görevimdir. Kazakistan tarihindeki bu siyah çizgiyi hep birlikte aşacağız. Güçlü çıkacağız.
Yakında Kazakistan'ın siyasi transformasyonuna yeni önerileri sunacağım. Ardışık reformlar konusunda aynı pozisyondayım.
Özellikle kolluk kuvvetlerine ve askeri personele teşekkür etmek istiyorum. Şiddet eğilimli grupların darbesine maruz kalarak, ne yazık ki kayıplar veriyorlar. Ailelerine en içten taziyelerimi ve başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Kazakistan'da olaylar nasıl bu noktaya geldi?
Nazarbayev hakkında uzun zamandan beri sürdürülen propagandalar arasında Batılı ve Çinli firmalarla doğrudan Nazarbayev ve aile üyelerinin yakın ticari ilişkileri ön planda tutuluyordu. Nazarbayev'in ilk on yıllık hizmet sürecinden sonra hareketlerini milli irade dışında görmeye başlayan halk ve muhalefet grup, tüm gücüyle Nazarbayev'in ortaklıkta bulunduğu firmalara işçi eleştirileri getirmekteydi. Şimdiye kadar bu anlamda kaynayan kazan, yapılan zamlar vesilesi ile taştı.
Kazakistan'daki eylemler hangi şehirlerde bulunuyor?
Şu an köylerde bile eylemlere katılan insanlar var. Ne yazık ki ülkenin tamamında eyleme destek verilmiş durumda.
Kazakistan'daki eylemlerin amacı ne?
Nazarbayev yönetimi, sovyet yönetiminin paralel devamlılığını taşıyan bir sisteme sahipti. Halk, bağımsızlığını kazanmış olan Kazakistan'ın kendi gelir kaynaklarını doğrudan kendisinin kullanmasını ve mevcut yer altı kaynakları zenginliğinden sovyet dönemindeki gibi düşük bir pay alan ülke olmak yerine, kaynakları doğrudan kendisi işleten ve satan; böylelikle zengin ülkenin zenginliğe erişmiş halkı olması gibi düşünceleri her zaman vardı.
Nazarbayev'in ülke kaynaklarından hâlâ pay alan ülke konumunda Kazakistan'ı tutması ve Tokayev'in de bu paralelde ülkeyi yönetmeye devam etmesi zaten genel bir gerginliğin sebebiydi.
İşin tamamen kökeninde sistemsel değişiklik talebi olan halk, bugün zamlarla dile gelen kalkışmasında hükümetin istifasını istemiş ve bunu elde etmiş bulunuyor. Şimdi de anayasal düzenlemelerin yapılmasını, basına özgürlüğün getirilmesini, doğal kaynaklardan elde edilen ve edilecek olan gelirin halka ulaştırılmasını talep ediyor.
Rusya, Kazakistan'daki kalkışmada rol aldı mı?
Rusya, yakın geçmişte Kazakistan'a toprak bağışladığını ve aslında bu toprakların Ruslara ait olduğunu ileri sürmüş ve Tokayev'den sert bir cevap alarak sonraki hamlesini saklamıştı. Gittikçe agresifleşen devlet yönetimi ve faşist hareketlere başvuran Rus halkı, bu kalkışmanın içinde yer almasa bile büyük destekçisi olduğu kesin.
İlk ağızdan "Kazakistan'daki Rus vatandaşların sağlığı iyi, kimse buradaki olaylara karışmasın" gibi açıklamaların ivedilikle Rusya tarafından yapılması da bir diğer dikkat çeken nokta. Şöyle ki Kazakistan devleti henüz resmi bir açıklamadan Rusya'nın bu tür açıklamalar yapması, olaylara doğrudan hazır olduğu izlenimi veriyor. Olaylara kimsenin karışmamasını istemesi ise Kazakistan'da, kendi vatandaşlarını koruma bahanesiyle hamleler yapacağı şeklinde okundu.
Zaten Rusya 6 Ocak 2022 itibarıyla destek güçlerini Kazakistan'a indirmiş bulunuyor.
Renkli Bir Devrim Kazakistan'da Yaşanır mı?
Hayır. Çünkü devletin halka yönelik bir zorba yaklaşımı Kazakistan'da hiçbir zaman olmadı. Olay tamamen siyasi ve ekonomik. Renkli devrimlerde daha çok ezilen halk ayaklanmaları ve ötekileştirilen gruplar söz konusuydu. Kazakistan'da yüzden fazla ırka sahip olan vatandaşların hepsi eşit haklardan eşit olarak yararlanmakta ve bu yönde herhangi bir şikayet, bağımsızlıktan sonra herhangi bir miktarda görülmedi.
Ancak Çin ve Rusya'nın aynı zaman dilimlerinde Kazakistan'a yönelik kabaran iştahı, Kazakistan'da planlı bir kalkışmanın gündeme geleceğini zaten bölge üzerinde kafa yoran stratejistler tarafından dillendiriliyordu.
コメント