top of page
Yazarın fotoğrafıTuvART Haber

Maya İsmailova ile Söyleşi

Güncelleme tarihi: 25 Nis

"Baybars Baba" adlı şarkısı ile gönüllere taht kuran, Türk Dünyasının birçok lehçesinde şarkılar icra eden ve tam da bugünlerde yeni eseri olan "Kadrini Bilir mi?" eserini dinleyicileri ile paylaşan Değerli Sanatçımız Maya İsmailova ile Türk Müziği, Kültürü üzerine söyleşimiz.


Maya İsmailova
Maya İsmailova


Söyleşi : TuvART Haber adına Elçin Tuva



Elçin Tuva: Öncelikle TuvART Haber'e Hoş geldiniz Maya Hanım.

Maya İsmailova: Hoş bulduk Elçin hanim.



Elçin Tuva: TuvART takipçilerinin sizi doğru bilgilerle tanıyabilmesi için biraz kendinizden bahseder misiniz?


Maya İsmailova:  İkinci Dünya Savaşı sırasında dedelerimiz kaderin bir cilvesi olarak Kazak topraklarına gelmiş kalmışlar. Annemin babasını ve annesini de Kazakistan’a sürgün etmişler.


Annemle babam, ben ve bizim çocuklarımız da Kazakistan’da doğduk ve Kazakistan vatandaşıyız. Yıllardır da kazakların misafirperverliği sayesinde mutlu bir şekilde yaşıyoruz.

Babamın babası Beyaz Rus, babamın annesi ise Tatar. Annem de Azerbaycan uyruklu. Yani benim kanım biraz karışık, birkaç kan mevcut.

43 yaşındayım. Eşim Ahıska Türkü, 6 çocuk sahibiyiz. 

Son 8 yıldır da Türkiye'de  dünyanın en güzel yerlerden biri olan Alanya ilçesinde yaşıyoruz.



Maya İsmailova : Kadrini Bilir mi?



Elçin Tuva: Eserlerinizde genel olarak söz ve beste anlamında nasıl ilerliyorsunuz? Örneğin genelde sözler size aittir ya da genelde müzik size aittir ya da genelde her ikisi size.


Maya İsmailova: Genelde hem sözler hem besteler bana ait. İkisini de ben yazmaya çalışıyorum.

Fakat bazen hoşuma giden, beğendiğim sözler olduğunda o sözleri alıyorum. Kelimelerin anlamlarından ve duygusal yapısından esinlenerek müzik besteliyorum. Bazen de hoşuma giden hazır bestelere de kendim sözleri yazıyorum.


Yani üç varyantla da çalışıyorum.


Sevgili dinleyicilerime, tüm dünyaya, bestelerimle Bozkırların seslerini ve Atalarımızın Ruh, cesaretini aktarıp modern pop müziği etnik müzikle sentez yaparak, Türk Dünyasının şanlı tarihini ve kültürünü eserlerimde konu ederek, genç nesillere mesaj veriyorum ve onların o şanlı tarihiyle, kültürüyle övünmesi gerektiğini onlara aktarmaya gayret ediyorum. Umuyorum ki gençlerimiz de bu konularda aydınlanır!



türk yurt çadırları


Elçin Tuva: Türkiye'den, Kazakistan'dan ya da Türk dünyasının diğer devletlerinden esinlendiğiniz eserler var mı?


Maya İsmailova: Evet var. Nogay, Azerbaycan, Kazak, Kırım Tatarlar, Anadolu Türklerinin türkülerini söylüyorum.


Mesela Aşık Veyselin " KARA TOPRAK", "UZUN İNCE BİR YOLDAYIM", "GüZELLIGIN 10 PAR'ETMEZ ". Azerbaycan türküsü " SARI GELİN" , "DUT AĞACI BOYUNCA, "AY LAÇİN ,CAN LAÇİN ", "AYRILIG". Kazak türkülerimizin tamamı, Kazak halk şarkıları, folkloru, Kırım Tatar türküsü " HEY GÜZEL KIRIM", Nogay Türküsü " ANA TÖBE MINA TÖBE", Türkiye türküsü "GÖNÜL DAĞI" , " DÖN GEL BİR TANEM" ,"GESİ BAĞLARINDA" başta gelen etkilendiğim eserler.


Ayrıca Türk dünyasının folkloru çok ilgimi çektiği için daha çok bu alanda çalışmaya ve repertuarımı genişletmeye çalışıyorum.

Maya İsmailova : Beybars Baba



Elçin Tuva: Bir sanatçı olarak müzik eserleri açısından en çok hangi ülkenin müzik kültürünü daha geniş buluyorsunuz?


Maya İsmailova: Bana göre Türk Dünyası bir halk olduğu için tek kültürdür. Dolayısıyla Türk Dünyasının folklorunu, müzik kültürünü çok zengin, çok geniş buluyorum.


Türk Dünyası tarihi binlerce yıl öteden geldiği için çok eski bir kültüre sahip.

Ata - babalarımızdan gelen zengin, geniş kültür bu.

Doğa ve Tabiat Mektebinde öğrenilen (hayvan sesleri, rüzgar ve su sesleri) vokal teknikleri de müziğimizde mevcuttur.


Maya İsmailova
Maya İsmailova

Elçin Tuva: Türk dünyasında halk müziği (folklorik müzik) kapsamında gelişmeleri nasıl buluyorsunuz ve tüm Türk Dünyası müziği açısından gelişmesini düşündüğünüz yerler var ise sizce ortak müziğimizin gelişmesi için sizce neler yapmalıyız?


Maya İsmailova: Bu konular çok derin ve kapsamlıdır, bunları cevaplayabilmek için saatlerce günlerce konuşmamız gerekir. Bu yüzden kısa ve öz bir şekilde cevaplamaya çalışayım. Fikrime bazıları katılır, bazıları da katılmayabilir tabii ki. Eksik olan yönlerimizi tamamlayıp, güçlendirmemiz lazım.


Türk halk müziği daha çok Anadolu'da gelişmişti, ama son zamanlarda Azerbaycan'da, özellikle Kazakistan'da canlanmaya başladı. Çünkü Sovyetler Birliği zamanında birtakım yasaklar vardı, özellikle halkların özü ile ilgili konular yasaklı konulardı, fazla müsaade etmezlerdi.

Dar koridor arasında kaldı müziğimiz. O sebepten dolayı Türk Müziğinin fazla gelişmesine izin verilmemişti.


Bu yüzden kimse araştırıp üzerinde çalışmıyordu. Yeterli ilgi gösterilmedi ve takdir edilmedi.  Kazakistan bağımsızlığına kavuştuğu andan itibaren, özellikle de son zamanlarda çok fazla eserler ışığa çıktı.


Folklor - halk edebiyatı, bayrağı, bununla birlikte geçmiş tarihi, yaşananların yönü, tanığı, ruhunun aynasıdır.

FOLKLOR, sütün kaymağı gibidir. Değeri parayla ölçülemeyecek kadar kıymetli manevi bir dünyadır.


Folk, etno-folk, benzeri olmayan halk müziği, destan, ağıt gibi janr türlerinin Türk dünyasının kültüründe öz ayrı yeri vardır.


Farklı bir ritmi, farklı bir tarzı olan, büyük bir kitlenin takip ettiği, gücü, ruhu, eğitimi, felsefesi, psikolojisi ve tabiat eğitimi olan Türk dünyasının müziğini folklorı basit pop, hip-hop ,Rap tarzlarıyla aktarmak imkansızdır.


Ben burada diğer janrların kötü ya da zayıf olduğunu söylemiyorum. Karşılaştırılması bile doğru değil diye düşünüyorum.

FOLK, ETNO-FOLK, ÇOK DİLLİLİK, ÇOK YÖNLÜLÜK...

BUNLAR HAYATTIN BİR REHBERIDİR, MODERN BIR GEREKLİLİKTİR.


Dikkat ederseniz gelişmiş batı ülkelerinin müziği bizim halk müziğimize göre bugün çok popüler, halbuki Türk halk müziği ile karşılaştırılması bile doğru değil. Bunun asıl sebebi batılıların kullandığı popülerize etme (tanıtma) yöntemleridir. İşte onların kullandığı o yöntemleri bizim de kullanmamız lazım. O yöntemler sayesinde Türk halk müziğinin ne kadar zengin, güzel ve zarif olduğunu ilk önce kendi halkımıza, daha sonra da tüm dünyaya tanıtmamız ve sevdirmemiz lazım. evet ama sütün kaymağını bozmadan sentez yapmamız, boşlukları doldurmamız gerekliliği de doğru olurdu.


Bu etno -folk janr'ı daha da güçlendirir, tamamlar, geliştirir ve kaliteli bir dünya yaratır. Folklor ve halk müziği de dar koridorlardan böylelikle çıkmaya başlayacaktır.

Bu yönde büyük yatırımlar yapıp yaygınlaştırmamız lazım.


Johann Götte bir yazısında şu sözleri bırakmıştı:

" İNSANDA SAYGIYA LAYIK EN BÜYÜK ERDEM, VATAN SEVGİSİDİR. BU SEVGİ, ANNE SÜTÜYLE, BABA KANIYLA, TOPRAKLA, HAVAYLA TABİAT MEKTEBİYLE, KREŞİYLE, OKULUYLA, SOSYAL ÇEVRESYLE BAŞLAR."


O sebepten işte burada iki dünyanın bağlantısı; o ilham, onay ve sevgiyi gençlere ve gelecek nesilleri bilgilendirmek için aktarmak; onlara iki güçlü hedefi hatırlatmak, doğruları ve geçmişin gerçeklerini konuşmamız gerekiyor. Buna tüm yüzyıllar, tüm zamanlar, tüm halklar ihtiyaç duydu ve yine duyuyor da.



BEN DE BU ATA SÖZLERİ SİZLERE AKTARMAK İSTERİM:


1.Kadir Mirza-Ali sözünde: (Kazak yazarı)

  • Bilinçte yok olan köksüz zayıf ot gibidir, yel başlayınca uçup gider. Halkından ve medeniyetinden büyük değilsin.

  • Çok dil varlık için, öz dilin birlik için.


2.Beybars Sultanın sözu: (Kıpçak Sultanı)


  • Başka elin Sultanı olacağına, öz elinin kölesi ol.


3. Aşık Veysel sözü: (Türk şairi )

  • Koyunla kurt da beraber gezerdi, fikri başka başka olmasa.


4. Asan Kagyly sözü -(15-17)asır.(Kıpçak yırau)


Millet içinde kötüler,

Yiğit kıymetini hiç bilmez.

Milleti düşman kovmasa

Ensesinden vurmasa


5. Nauryzbek Zhyrau sözü(Kazak yurau 18-19)


Altın da taş, taş da taş,

AKILDI --- altın gibi olmaz başka taş.!

Altınla altın buluşsa,

Altını altın bırakmaz. (Birbirini )


6. Abay Kunanbay (Kazak şairi)

İşi olmayanla

Karnı tok olan

Kudurtur insan oğlunu.


Dostu yokla sırdaş

Dostu çokla saygı!



Maya İsmailova : Ne Kaldı (Kaybedenler)



Elçin Tuva: Dünya müziğini düşündüğümüz zaman batı klasik müziği haricinde dünyadaki müzik gelişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?


Maya İsmailova: Dünya müziği modaya ayak uyduruyor.


Ayrıca neden yabancı ya da Batılının önde ve daha popüler olması söz konusu? Çünkü gençler onları takip ediyor. Batı - ilk ve hızlıca gelişiyor, bu misali bilgisayar programları, oyunları, Batı trendleri belirliyor - ne dinlenmeli, hangi filmler izlenmeli, hatta filmler bilgisayar tipi versiyon buna göre değişiyor. Ve buna göre tüm müzik ve diğer her şey bu yönde ilerliyor.


Neden?


Çünkü talep olan şey de istek arz da vardır. Tam olarak Batı, güzel, manevi, derin ve benzeri şeylere değil, para kazanmaya odaklandığı için.

İnsanların çoğunluğu izledikleri ve çoğunun parasını ödedikleri anlamına gelir. Bu tür müziklere, bu tür oyunlara, bu tür her şeye. Yani biz de bunlara uyum sağlayacağız, çünkü bu şekilde para kazanacağız.


İşte bu yüzden tabi ki çağa ayak uyduruyorlar yeni nesil.


Ne trendse, onun peşinden gidiyorlar. Bu yüzden gençler, çoğunluğun nereye gittiğine bakıyor. Bu çoğunluğun havalı olduğunu düşündüğü için evet SADECE TREND OLMAK İSTİYORLAR!

Bu yüzden bu tür müzikler dinliyor, filmleri ve bilgisayar oyunlarını izliyorlar ve buna da para ödeyip o duyguyu satın alıyorlar ve bu nedenle, kim akıllı, anlayışlı olursa olsun, kendi müziğine ve folkloruna, ETHNO'YA 50% - 50% tüm bilgisayar programlarıyla girmeye başlar.


Artık Trend olan şeyleri güzelce bestelenmeye, sentez yapmaya başlıyorlar. En azından bir şekilde gençlerle temasa geçiyorlar, en azından bir şekilde onları çeken bir şey olsun diye. Çünkü gençler, şarkıcılar ve müzisyenler özellikle trend olan müzik yapmanın hemen peşinden gidiyorlar ve para kazanıyor.



Maya İsmailova : Yaşa



Elçin Tuva: Bildiğim kadarıyla ağırlıklı olan günlük yaşamınız Türkiye'de geçiyor. Türk Dünyasında ortak vatandaşlık uygulaması olursa, Türkiye'den daha başka hangi ülkelerde yaşamınızı aynı zamanda yürütebilirsiniz?


Maya İsmailova: Alanya’nın her şeyi  bir arada olduğu için yani Deniz, Dağ, Orman, iklim ve güzel Anadolu halkı gibi güzellikler bir arada olduğu için Alanya hem benim için hem de ailem için yeterlidir.

İleri zamanda kader bizi nereye götürecek bakarız, nasip.



Elçin Tuva: Sizce Türk Devletler Birliği, gerekli midir? (ŞAYET gereklidir diyorsanız, sizce neden gerekli olduğunu ve bu birliğin bizlere sunacağı avantajlar nelerdir?


Maya İsmailova: Kültür ve Sanat sevgisi sınırları silebilir. Coğrafyaya göre değil, gönül çağrısıyla vatanını bulan kalpleri birleştirebilir Türk Birliği.


Ben müzik açısından söylemek istiyorum ki bu birlik, gerekli ve ihtiyaç var.


Türk Devletler Birliği olmalı. Çünkü hepimiz kardeş olduğumuz için zamanında tarih bizi farklı yerlere atmıştı. O birlik olursa biz kardeşler birbirimizi daha çok tanırız. Kültürümüz zenginleşir ve böylece folklorumuz de pekişir, güçlenir. Haliyle yakınlaşırız.


Elçin Tuva : Bu kısa söyleşi için çok teşekkür ederim Maya Hanım, yeni çalışmalarınızda şimdiden başarılar dilerim.


Maya İsmailova: Davet ettiğiniz için, bana zaman ayırdığınız için, bana böyle bir fırsat verdiğiniz için ben teşekkür ederim Elçin Hanım. Her zaman sizinle çalışmaktan mutluluk duyarım. Memnuniyetle sizinle çalışmaya hazırım.


TuvART Haber, Söyleşi, Elçin Tuva Öztürkoğlu - Maya İsmailova,

4.4.2024

175 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


Tuva, Tuvart, Tuva Art, Tuvart Haber

Haber

bottom of page